Galata Kulesi, dünyanın en eski kulelerinden biri olup 2013 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesine dahil edilmiştir. İstanbul'un tarihi yapıları denince akla ilk gelenlerdendir Galata Kulesi..
528 yılında Bizas imparatoru Anastasius Oilosuz tarafından inşa ettirilen Galata Kulesi fener kulesi olarak denizcilere yol göstermek amacıyla yapılmış ve o zamanlar şuanki konumundan biraz uzaktaymış.
1204’teki Latin istilası, kulenin ilk versiyonunun sonu olmuş. Çünkü IV. Haçlı Seferi için oluşturulan ordunun dönüş yolunda başlattığı yağma sırasında çıkan yangın sonucunda Galata Kulesi geniş çaplı hasar görmüş.
1348 yılında ise Cenevizliler şehir savunmasını kolaylaştıracağına inandıkları için kuleyi yığma taş tekniği ile yeniden inşa etmişler.
1453’te İstanbul’un Osmanlı hâkimiyetine geçmesiyle birlikte ikonik yapıya savunma ve gözlem dışında da görevler yüklenmiş.
Galata Kulesi, 16. yüzyılda iş gücü olarak kullanılan Hristiyan tersane esirlerinin barındığı bir yere dönüştürülmüş. Aynı dönem içerisinde III. Murat’ın izni doğrultusunda Takiyüddin tarafından bir rasathane kurulmuş. Ancak bu girişim, pozitif bilimlere o dönemki bakış açısı nedeniyle kısa soluklu olmuş.
Galata Kulesi, 17. yüzyıldan itibaren yangın gözlemi ve halkı bu konuda bilgilendirmek için kullanılmaya başlanmış. Hatta 18. yüzyılda gece yarısı olduğunu duyurmak adına Mehteran Ocağı haline getirilen kulenin kendisi bile İstanbul’un meşhur yangınlarından iki defa nasibini almış.
Bir fırtına nedeniyle çatısı devrilen kuleye günümüzdeki haline gelmesi için 1965-1967 yıllarında çalışmalar yapılmıştır.
Galata kulesinin terasında güzel İstanbul manzarını gözlemleyebilir ve 9. Katında bulunan Beltur tarafından hizmet verilen restaurantında zengin yeme-içme seçeneklerinden yararlanabilirsiniz.
Henüz hiç yorum yapılmamış!
Yorum yapmak için üye girişi yapın!